23 Mayıs 2015 Cumartesi

2015 Model Ford Fiesta 1.5 TDCi ile Kaz Dağlarında Hypermiling Bölüm 2

Benim bir hayalim var.
Hayalim, FMCli bir otomobil yaratmak. En azından yarı otomatik bir sistem , Arabanın direksiyonun şöförde olduğu, fakat tüm motor enstrümanlarının bilgisayarlar tarafından işletildiği bir sistem. Gelişmiş bir Drive By Wire sistem, Adaptif hız sabitleyicileri, Eco Pro mod sistemler. Güre sahilinde yürüken acaba nasıl bir hybrid sistem yapılabilir diye düşünüyordum. Elde ettiğim altıbucuk saatlik deneyimi bir şekilde değerlendirmek istediğimden düşünceli nişanlımla sahilde yürürken yandaki resimleri cektim.  Günümüzde bu tip bir sisteme en yakın üniteleri BMW Eco Pro sistemi görünüyor. Eco Pro modun son versiyonlarında , trafik durumunu ve ışıklarıda hesaba katarak optimum frenleme sürelerini hesaplayarak sürücüsünü uyaran bilgi ekranlarına sahip.  Benim bu uzun yolda tüketim yaparken yaşadığım en büyük sıkıntı ideal hızı korumakta zorlanmama olmuştu. Beni en çok yoranda gazı sürekli ayarlamak, Dead Zoneleri tespit etmek, deneme yanılma yapmak. Keşke şöyle olsaydı , keşke böyle olsaydı dediğim bir çok noktayı yakaladım. İşte o keşkelerim.

*Keşke araba bana yola , yüke ve hıza göre tahmini ne kadar yakıt tüketeceğimi söyleyebilseydi.
*Keşke arabam otomatik olsaydı, Vites geçişlerini ona bırakabilseydim. Kendimi yola odaklıyabilseydim.
*Keşke hız sabitleyicim olsaydı da bu kadar yorulma saydım.
*Keşke devir kilidim olsada ne kadar gaza basarsam basayım o devrin üstüne çıkmasaydım.
*Keşke Anlık yakıt tüketim göstergem saatlik yakıt tüketimi şeklinde olsaydıda, hız bağımsız devir bandına göre ne kadar yakıt tükettiğimi görseydim.
*Keşke navigasyon sistemim bana ışıklar hakkında daha fazla bilgi verseydi, yokuşlarda ki eğimler hesaplasa, yokuşlarda hızım için bana bir referans verse.
*Keşke Yakıt tüketimini kısıtlayan bir sistem olsaydı. Ortalama 6,5 litreden fazla yakıt tüketmemesi konusunda programlanabilse


Ben bir otomobil hayal ediyorum, üstünde 110 beygir güc üreten 1.2 TSi motor olsun. Böylece vergi sisteminden 1300 altında kalıcağından MTV düşük olcak. Gövdesi Skoda Fabia Combi kadar bişey olsa yeter bana.  Bu Vw motoruna DSG yerine sürekli programlana bilen Zf 9HP şanzımanı. Klasik geleneksel, otomobil gösterge paneli yerine 5 adet lcd ekranın bulunduğu mavi bir dashboard. Trim layout aynı Airbus A320 gibi olsada olur.




Dedimya trim komple havacılıktan feyz alacak. Öyle Passatın aşırı gösterişli hayalet ekranları gibi değil. Olması gerektiği gibi ekran olcak. Kenarda bar şeklinde hızmı , ortada üç boyutlu navigasyonun bilgi ekranı, sağda bar şeklinde gaza basma oranımı ölcen gösterge olan lcd ekranlar. Devir saatim yine geleneksel ama dijital şekilde olcak. Ayrıca Uçaklarda kullanılan Ecam ekranını aynen araba versiyonunda orta konsolda, buluncak. Burda motor ile ilgili en hayati bilgileri, Anlık yakıt, saatlik yakıt, üretilen güc, çalışma devri, bilimum bilgiler barındıracak. Arabanın süspansiyonlarında belli bir oranda alçalmayı sağlayan uzun yolda kamberleşme düzeneği eklenecek.
 Bu sistem Mercedes model arabalarda bulunuyor. Uzun yolda yere yaklaşarak minimum aerodinamik sürtünme ve yere olan downforce aratarak  iyi bir tutuş sağlanıyor. Genelde fark edersiniz uzun yoldan gelen Üst sınıf Mercedesler arka lastikleri dışa açılıdır.
 Bu Mercedese özgü bir kamber sistemidir. Uzun yolda gövdeyi  yavaş yavaş yere alçaltır. İşte benim Skoda Fabia kombi Şasemde böyle bir sistem olsun çok isterim. Gelelim FMC cihazına. Arabayı kullanmasını beklemiyorum. Zaten ucaklarda iki tip otomasyon sunuyor FMC.  Otomatik gaz kontrollerini, hızlanma tırmanma ve alçalma gibi konularda pilota destek veren VNAV , Ucağı rotasında uçuran LNAV sistemi. Benim otomobil için düşündüğüm DMC (FMC'de F flight anlamaına geliyor. ben araba için Drive olarak değiştirdim) bana navigasyon konusunda değil, Motoru kumanda etmesi konusunda yardımcı olsa yeterli olacaktır.  
Güre sahilinde yürümek, tertemiz oksijeni çiğerime çekmek, hayalini kurduğum DMC sistemi için beynimi cayır cayır çalıştırıyor. Fikirler üstü üste binip, kafamda simile ederken bazı şeyleri egale ederek sonuça ulaşıyorum. Şöyle olsa böyle olsa, bu buna sıkıntı yaratır , vesveseye dalıp giderken, Güre sahilinin resimlerini çekmekyide esirgemiyorum 
Arabamın orta konsolunda dokunmatik olmayan altında kocaman FMC klavyesi olan bir ünite koysam geleneksel bir sürücünün çok kafasını karıştırımıydım acaba. Belki 5 6 tane hazır modu olabilirdi. Bu hormanlı hesap makinesini, normalde  klima kontrollerinin olduğu yerde konumlandırmak çok mu hatalı olurdu.
 Klima kumandalarını Vites kolunun önüne koysak sıkıntı çıkar mıydı. Benim DMC ekranım Airbus ucaklarında olduğu gibi en iyisi orta vites kolunun önüne koysam sıkıntı çıkarmayacağına inanıyorum. Zaten Bmw ve Mercedesde bu tipe benzer bir sürüş kumandası vites kolunun önünde değil miydi :) 

Olduda bir otomobil firması beni işe aldı, arabayı yaptık ettik, bir acemi şöförün kullanacağı daha basit bir arayüze sahip bir konsol yarattık. Arabamız hazır, trafiğe çıkıcak. DMC nasıl çalışacak. 
Arabaya ilk bindiğinizde sıradan bir otomobil gibi kullanmak için herşeyin klasik bir otomobilde olduğu gibi çalışmasını sağlayan hızlı sürüş butonumuz olacak. Ama siz DMC ile kullanmak istiyorsanız işte o zaman sistem şöyle çalışacak.  DMC arabada kaç kişi olduğunu koltuklardaki sensörlerden ve süspansiyonda ki basınçtan algılayabilecek. Depoda kaç litre olduğunu şamandıra ile ölcücek. egerki serbest bir şekilde gezmek istiyorsanız. size 3 farklı mod çıkarıcak. ekrandan seçmenizi isteyecek, Bu modlar, Eco , Normal, Performanslı şekilde olcak. Ekstra detay girmek istediğinizde , mesela en fazla saate 4,5 litre tüketim talep ettiğinizde aracın motoru şanzımanı yeniden programlanacak. Araba bu yakıt ortalamasını tutturmak için ne yapılması gerekiyorsa onu yapacak. Arabaya tamamen hakim cihaz motor bu tüketimi 75 km hız limiti verdiyse bu limitle ilerliyecek. Şöför yolculuk sırasında sollama veya güce ihtiyacı olduğunda gaz pedalı altındaki klasik kickdown yerine TO/GA butonu kullanacak. 

To/Ga , uçaklarda acil durumlarda maksimum güç için kullanılan sistemdir. Gaz kolunda bir buton veya gaz kolunun sonuna kadar itince ekstra baskı uygulayınca aşılan sertliğin ötesindeki maksimum güç komutu dur. Bununda 2 farklı modeli vardır. Biri motor çok zorlanmasın diye FMC hesaplanan versiyonu, birde çok acil durumda Allah ne verdiyse şeklinde motora %110 kadara güce çıkartan motoru yıpratan versiyonu. Arabamızdaki DMC, yakıt ekonomisi ve motor ömrü için, gaz pedalı altında 2 aşamalı sertlik olmasını düşünüyorum. Biri %85 diğer, %100 motor gücü vermek için ayarlanmış olsun. Tabi şanzımanda duruma devre göre 2 vites veya 1 vites kicdown yapacak şekilde cevap verecek. 
Herşey benzin tüketimimi mesela benim Gure yolculuğumu 5 saate bitimeme gerekiyor. DMC nin Navigasyonu acıp, rotayı girip 5 saate kat etmesinide talep edebilirim. Araba tüm  karayolunun hız kurallarına bakarak yolu hesaplar.  DMC trafik kurallarını ve üstüne +%10 hız koyarak D100 çevre yolunda 110 km hızla ilerler, Gişeleri gecince , Anadolu otoyolunda 140 km hızla seyreder, Gölcük şehir içinde 100 km hız yapar, Bursa-Balıkesir arası 130 km hız yapar, her şeyi otomatik sana sadace frene basma ve direksiyonu cevirmek düşer. Seni ne yapar eder 5 saate güreye ulaştırabilir. Navigasyon cihazından aldığı trafik kuralları sürekli internetten uprade edilceğinden sıkıntıda oluşturmayacaktır.  Araba önüne bir trafik çıkıncada frenini yapmayı esirgemiycektir. Arabanın cruse controlü aynı zamanda frende yapabilecektir. 

İşte hayalini kurduğum DMC sistemi böyle, Hız yapacağın zaman senin yerine gaza basacak, Ekonomi yapacağın zaman senin yerine ekonomi yapacak. Sen yorulmayacak. Yok ben gaza basarım dersen vitesin değiştirmesini istediğin devri bile girebilcen. Yada F1 kulakcıklı bir direksiyonun  opsiyonda olacak.

Güre güre seni unuttuk, yarında Cundaya gitmek var. Nişanlımı aldım getirdim buralara , ben neyi düşünüyorum. DMC felan hayalden öteye gitmiyor. Güre'nin sahilinde yürümek ve o denizin mis havasını burundan çekmek harika bişey. Biz elde olanlar ile idare etmeye devam edelim.




İşte elimde olan tek şey baz model sıfırını alsan 50000 tl olan kiralık Fiesta. Akşamın refahında bir Akçay'a gidelim dedik.  Balık yiyelim Rakı içelim keyif yapalım. Bebeğimizin yazlıkta , yazlık bebek arabası vardı. En cok yapmak istediğin ikinci testi yapma şansını buldum. Bir Fiesta'ya bebek arabası sığacak mı? Aldım attım bagaja sığmadı, Pandizotu kaldırmak bile fayda etmedi. Bende arka küçük koltuğu katlayıp ekstra yer açtım. Görüntü resimdeki gibi oldu. 300 litre bagaja bir bebek arabası sıgmadı  


Akçay, yazlıktan yaklaşık 6 kilometre ilerde turistik bir yerdir. Yaz aylarında iğne atsanız yere düşmez. Balıkesir en büyük özelliği, Türkiye'deki en kaliteli havanın olduğu yer olmasıdır. Özelikle Akciğer sorunu yaşayan insanlar Ayvalık, Güre , Altınoluk gibi Körfez bölgesine göc etmiştir. Çalışanlar emekli olduktan sonra hayatlarını geçirmek için buraya göç ederler.  Rahmetli Erbakan bile hayatının son günlerini burada geçirmiştir. Korfez bölgesi, Emekli ve onların Torunlarıyla işgal edilmiş durumdadır. Akçay ise bölgenin alışveriş merkezidir.  Ben 2009 yılında ilk geldiğimde sahilde yürümekte aşırı zorlanmıştım.  
Biz sahilde yürümeye başladığımızda , milletin lig tv olan mekanları doldurduğundan kısmen boş bir sahil şeridi bizi bekliyordu. Tv de Galatasarayın  şampiyonluk yolunda  için çok önemli bir maçı yayınlanıyordu. 
Bir lokantaya oturduk ve balık soframızı beklerken, nişanlım sana kalamar ve kaşarlı şey aldım dedi. O da ne dedim, benim balık kültürüm çok zayıf biliyorsun. dedim. İsmi Ka ile başlıyor unuttum adını görünce yersin, çok lezzetlidir. dedi. Garson ispirto ocağında önüme kapaklı tava koydu. Nişanlım Kalamar denen ahtapot yavrusunun bacaklarını kemirirken bu tavadan daha korkunç bir şey çıkmasından korkuyordum . Korkulan olmuştu. Tavadan Böcük çıkmıştı. Karides denen deniz böçüğü.

Üçüncü bölüm için tıklayın: http://uberjager.blogspot.com.tr/2015/05/2015-model-ford-fiesta-15-tdci-ile-kaz_30.html







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder